-
1 sıvı hava
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > sıvı hava
-
2 hava
воздух, погода- atmosferik hava
- basınçlı hava
- çevre havası
- devridaim havası
- dış hava
- dışarı atılan hava
- doygun hava
- doymuş hava
- dönüş havası
- durgun hava
- egzost havası
- fazla doymuş hava
- içeriye alınan hava
- ikincil hava
- iklimlenmiş hava
- kirlenmiş hava
- klimatize edilmiş hava
- kuru hava
- mayı hava
- nemli hava
- normal hava
- primer hava
- rutubetli hava
- sekonder hava
- sıvı hava
- soğutan hava
- soğutucu hava
- süzülmüş hava
- taze hava
- temiz hava
- tozlu hava
- yaş havaİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > hava
-
3 alet
инструмент, прибор, приспособление, орудие- arazi ölçme aletleri
- ayar aleti
- çizim aletleri
- çok ufak hararetleri ölçebilen elektrikli alet
- direkt okumalı alet
- duvarcı aletleri
- el aleti
- elektrik alet
- elektrik ölçme aleti
- elektronik alet
- faz ölçme aleti
- gazlı yangın söndürme aleti
- gerilme ölçme aleti
- güneş ışınlarının kuvvetini ölçme aleti
- gürültü ölçme aleti
- hasas alet
- hava ölçme aleti
- ısıtma aleti
- iş aleti
- işaret aleti
- jeodezi aletleri
- kalem tıraş aleti
- kalibrasyon aleti
- kesici alet
- kontrol aleti
- köpüklü yangın söndürme aleti
- mesafe ölçme aleti
- nirengi aleti
- nivelman aleti
- nümune alma aleti
- ölçü aleti
- püskürtme aleti
- resim aletleri
- rutubet ölçme aleti
- sertlik ölçme aleti
- ses şiddetini ölçme aleti
- seyrüsefer aleti
- sıvı hacmi ölçme aleti
- su geçirgenlik ölçme aleti
- tesfiye aleti
- titreşim ölçme aleti
- topografya aletleri
- toz ölçme aleti
- tozlu yangın söndürme aleti
- uzaktan kumanda aletleri
- yangın söndürme aletiİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > alet
-
4 basınç
давление, напор, сжатие- basınç azaltması
- basınç dağılımı
- basınç düşmesi
- basınç farkı
- basınç kaybı
- basınç yüksekliği
- akışkan basıncı
- aktif zemin basıncı
- alçak basınç
- anizotropik basınç
- aşırı basınç
- atmosfer basıncı
- barometrik basınç
- başlangıç basıncı
- benimsenen basınç
- birim basıncı
- birim alan basıncı
- birim sızma basıncı
- buhar basıncı
- buz basıncı
- çalışma basıncı
- dayak basıncı
- deneme basıncı
- deney basıncı
- diferansiyel basınç
- dinamik basınç
- dizayn basıncı
- doymuş buhar basıncı
- düşük basınç
- efektif basınç
- eksantrik basınç
- eksenel basınç
- emiş basıncı
- emme basıncı
- etkili basınç
- giriş basıncı
- hava basıncı
- hidrodinamik basınç
- hidrolik basınç
- hidrostatik basınç
- iç basınç
- ilk basınç
- iş basıncı
- işletme basıncı
- izafi basınç
- kabul edilebilir basınç
- kaya basıncı
- kılcal basınç
- kinetik basınç
- kontak basıncı
- kritik basınç
- mutlak basınç
- negatif basınç
- nominal basınç
- nötür basınç
- pasif basınç
- radyal basınç
- rüzğar basıncı
- ses basıncı
- sıvı basıncı
- sızma basıncı
- statik basınç
- su basıncı
- şişme basıncı
- temel basıncı
- tesirli basınç
- toplam basınç
- uc basıncı
- üç eksenli basınç
- yanal basınç
- yatak basıncı
- yay basıncı
- yüksek basınç
- zemin basıncıİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > basınç
См. также в других словарях:
radon — is., kim., Lat. Atom numarası 86, atom ağırlığı 222 olan, radyum tuzunun su ile işlenmesinden, hidrojen ve oksijenle karışım durumunda elde edilen, boru yardımıyla sıvı hava içinden geçirilerek karışımdan ayrılan radyoaktif element (simgesi Rn) … Çağatay Osmanlı Sözlük
basmak — e, ar 1) Vücudun ağırlığını verecek biçimde ayak tabanını bir yere veya bir şeyin üzerine koymak Bastığın yerlerde güller açtı, sarıldı ayaklarına. C. Külebi 2) Küçük çocuklar ayakta durabilmek 3) Bir şeyi, üzerine kuvvet vererek itmek Motor… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gazojen — is., Fr. gazogène Sıvı veya katı yakıtı hava, oksijen etkisiyle gazlaştırmaya yarayan araç … Çağatay Osmanlı Sözlük
kabarcık — is., ğı 1) İçi su, hava dolu ufak kabartı veya kürecik Bardağın içindeki maden suyu kabarcıklarının pıtır pıtır söndüğü bile duyuluyordu. H. Taner 2) Vücutta oluşan sivilce gibi küçük şişkinlik 3) Kabartı Köy, dağın ortasında, toprak kabarcıkları … Çağatay Osmanlı Sözlük
kanal — is., Fr. canal 1) Bazı bölgeleri sulamak, kurutmak amacıyla veya gemilerin işlemesine elverişli, insan eliyle açılmış su yolu Süveyş Kanalı. Panama Kanalı. 2) Telefon, telgraf, televizyon vb. araçlarla iletişimi sağlayan yol, hat 3) Tahtanın… … Çağatay Osmanlı Sözlük
köpük — is., ğü 1) Sabun, deterjan vb.nin suda erimesinden oluşan beyaz kabarcık 2) Çalkanan, kaynatılan, mayalanan, yukarıdan dökülen sıvıların üzerinde oluşan hava kabarcıkları yığını Kahve köpüğü. 3) Yapay olarak elde edilen, yumuşak ve esnek dolgu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
uçmak — 1. nsz, ar 1) Kuş, kanatlı böcek vb. hareketli kanatları yardımıyla havada düşmeden durmak, havada yol almak Biraz havalanıp bir başka kayaya kadar uçtu. S. F. Abasıyanık 2) Uçak vb. araçlar özel mekanizma ile yerden yükselmek, havada yol almak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yağmur — is. 1) Atmosferdeki su buharının yoğunlaşmasıyla oluşan ve yeryüzüne düşen yağışın sıvı durumda olanı, yağar, yağış, baran, bereket, rahmet Hava biraz bozukçaydı, dışarıda serin bir yağmur çiseliyordu. M. Ş. Esendal 2) mec. Çok ve sık düşen,… … Çağatay Osmanlı Sözlük